1. emperyalistler vardır, varolacaktır da tahmin edilemeyen bir süre, ve kapitalizm ne kadar barbarlaşmışsa dolaylı yoldan hepimiz o kadar emperyalizmin maşasıyızdır. bu, devletler de dahil her örgütsel yapı için geçerli. düşuncesi ne olursa olsun, müslüman kardeşler, ira, pkk, tunus devleti vs... dünya ölçegi baz alındıgında kücük sayılabilecek örgütsel yapıların tutunabilmesini sağlayan şey 'denge siyaseti'dir. iki kapital odağın çatışımını kullanmak yani. burda mesele bu denge siyasetini kurarken ne kadar kendiniz olmaktan çıktığınız, örgütsel varoluş ilkelerinize ne kadar ihanet ettiğinizdir. bu biraraya gelen her topluluk için geçerli bence.

    (bu arada sanırım "devlet olma" meselesinin 96'da örgutün tuzügünden çıkarıldığından kimsenin haberi yok. emperyalist planların neler olacagını "öcalan dünya ve ortadoğu siyasetini çok iyi okuyor" diyen zamanının yöneticilerine de sormak gerekiyor)

    harekata gelirsek burda yazip sildiğim düzenlemeye çalıştığım sonra çok uzun bulduğum entryler oldu. aslında çok uzatmaya gerek yok;

    bu iktidarın tek derdi vardır, o da iktidarda kalmaktır. bunun için nelerin feda edilebileceğinin de sınırı yoktur. suriye savaşı başladıgında cia'nın donattıgı ve katar suud ittifakının beslediği örgütlere destek vermek iktidarda kalmanın yoluydu, bugün de amerika'ya savaş acıyormuş gibi yapmak. (afrin'de amerika yok, o 5bin tırlık yardım da) incirlik acıktır, kürecik radarı da, ancak amerika'ya savaş açtim dersiniz. bir zamanlar "hoca efendi" demeyeni dövmek iktidarda kalmaya yarıyordu, şimdi fetö demeyeni dövmek.

    iktidarda kalmanın yolu anayasa mahkemesini lağvetmek bugün, dünyada en fazla gazeteciyi iceri tıkmak zorunda kalmak, yargıda talimata uymayanları liste yapmak, ohali uzatmak iktidarda kalmanın tek yolu. bir zamanlar ab uyum süreci yasalarına uymaktı, şimdi ise ab'ye kafa tutmak iktidarda kalmanın yolu mesela. ekonomiyi düzgün gibi göstermek için özkaynak ve özsermayenizi yok etmekse yol, onlar çoktan göze alındı. şimdi duşünün denge siyasetinde varoluş ilkelerine ihanet edilip edilmedigini? 95 yıllık cumhuriyetin kazanımlarinın ne kadarı çöpe gitti onu da mustafa kemal'in neferiyiz diyip savaş cığırkanlıgı yapanlar hesaplasın.

    iktidarda kalmanın yolu tek adam rejimidir. o tek adam olmadıgında iktidar da olunmayacagı mutabakatının sertliği bu milliyetçi histeri, bu harekat da iktidarda kalmak derdine ülkenin ateşe atılmasıdır. ülkeyi ayrıştırarak ülkenizi siz bölersiniz, x, y örgütler bölemez. ülkenin yarısını hain ilan ettiler, akp'yi eleştirenleri vatan haini ilan ettiler, daha ne olabilir. sonumuz hayrolsun.
  2. Barış diyenler, kendi siyaseti için Mehmetçiğin hayatinı hiçe sayanlara dert olmuştur, sivil ölümleri dert olmamıştır. şu operasyonun siyasi olduğunu görmemek agır patolojik bir durumdur. Birilerinin seçim hesaplarına uymasaydı siz görürdünüz siyasi miymiş değil miymiş? Savaş silahla beyninizi iğdiş eder, savaşların yüzde 90ı yalan üzerine kurulur, savaşta önce gerçekler ölür. Fakat anlıyorum, beyin güçlüyü derin korkuların ardından kutsar ve onaylar. Sosyal demokratlar! esirsiniz ve esir edene benzemeye başlıyorsunuz.

    bizi dinlemiyorsanız bakın levent gültekin ne güzel anlatmış
  3. 57 gün çok fazla savaşcı olmayan arazilerde 10-15 km iceriye bile nadir noktalardan girilmişken 2 günde şehir merkezine girilebilmesine galiba kamuoyunda kimsenin şasırmadığı, hiçbir şy de sormadıgı harekat. daha önce ypg'nin " taktik değişiklik olacak" dediği, bugün de salih müslim'in yaptığı "sivillere müdahale olduğu için hareket edilemiyor, siviller icin uluslararası bir destek de yok, siviller tahliye edilip gerilla taktiğine geçilmiştir" minvalindeki açıklamasıni sanırım yine türkiye kamuoyunda kimse umursamadı.

    uzun süre şehir merkezi çevresine bombardımanlar yapıldı, yine rusya'nın izniyle yapıldı. yoksa ilk günler de şehir merkezini havadan bombalayabilirlerdi. ilk etapta şehir merkezini ele gecirmediklerinde siviller terk etsin diye ellerinden geleni yaptılar. çünkü sivil ölümleri artarsa ayaklarına dolanacakti. hatta bunun icin cadırkentler de kurmuşlardi.

    şehrin elektrik ve su şbekeleri de bombalanip ele gecirildiğinde ve dünyadan bu koca orduya ses çıkarılmadıgi için sivilleri sehirden uzaklaştirdılar, fakat! o da ne? bazı tsk-öso gücleri bazı köylerden cıkışları kapatmışlardi. savaşın basından beri tsk-öso yani natonun 2. gücünün siviller üzerinden tehdit edecek duruma düştüğünün göstergesidir bu.

    "bir uzlaşma var" diyenler yanıliyor bence. ucaklara karsi alan savunması yapılamayacaği için belli ki taktik degiştirildi, birkac gun onceden söylenildi. yeraltina ve daglara cekilen kuvvetler daha az kayipla daha az mühimmatla gerilla savaşı vermeye belli ki önceden hazırlanmıs.

    bu savaş yıllarca türkiyenin başına bela olacak bir savaştır. bu iktidar halkın gerçekten mayasını bozmuş, iki gundur okuduklarimiz bunu gösteriyor. çanakkalede inonüde kocatepede izmirde savaşanlardan kafa kesip tecavüz edenlere dönüşenler mi kurtaracak acaba bu ülkenin gelecegini. sözlüklerin leş ortamı tvlerden bile kötü. midemi bulandıriyor artık. değerli olan her şey itibarsızlastirıldı. savaş bittiğinde ellerinde kalacak olanla yaşayabilecekler mi acaba bu "malum partili degilim ama onlar da rerörö" diyenler
  4. "Afrin'e gitmek için" başvuru yapan eski MHP'li il başkanı, 'bedelli asker' oldu


    birgün-link